11 Mayıs, 2010

İnsanlar, Arkadaşlar, Arkadaşlıklar.

Zaten güvenmezdim sana, artık hiç güvenmiyorum.
Sevmezdim de.

Sende, sırf herhangi bir olası odak olmam durumunda güce uzak kalmamak yada ortamda ilgilenilmeyen kişi olmamak tedbiriyle insanları seven, sever gibi yapan, yakın ilan edenlerdensin. Bi kaç tane varsınız böyle, zarar kapasitenize göre dereceendirebiliyorum sizi, sizin gibileri.

Sen, çok uzun süre tepkisizliği tercih edip en son zararsızlığına kanaat getirip 'ayıp oluyo ya' diye zoraki 'iyi niyetine' inanmaya çalıştıklarımdandın.

Hiç şüphe etmedim çok önemsediğim arkadaşlıklarını anlatırken o saf dostlukların arkasında başka şeyler olduğundan.

Zaman zaman miğdem bulandı senden, boşver demeyi öğrenmiştim ama şimdi dahada miğdem bulanıyor.

Hani hiç olmasan hayatımda, karşılaşma ihtimalimiz bile olmasa, sen ve senin gibilerle, yukarıdaki sınıflandırmaya dahil herkesle.

Nolur daha da kimse zorla sevdirmeye çalışmasın kendini, sırf aynı ortamda bulunuyoruz, zaman zaman beraber iş yapıyoruz diye arkadaşmışız gibi davranmasın, derdini anlatıp yakınlık atfetmsin bana.

Özür dilerim ama, benim tercihlerim var bu konuda. Yapış yapış, sahte, çıkarcı ve sabun köpüğünden farksız arkadaş-mış-lıklarla kendimi popüler adledecek kalabalıklar yaratmaktansa "etik" bir yanlızlığı tercih ederim.

- işte belki bu yüzden an-ya-lamamanız. İlle arkamdan bi başkasına - çoğunlukla sizin gibi olanlara - söz söyleme ihtiyacınız. -

Hiç yorum yok: