21 Ağustos, 2015

Konak

Duramadım yerimde,
Hep gittim bu yaz, hep geri geldim.
Gitme isteğim o kadar güçlüydü ki, kürkçü dükkanın adresini değiştirmeyi düşündüm.
Vaz geçtim.
Kürkçü dükkanıydı çünkü o, değişse adresi olmazdı.
Ailemdi, canımdı, gerçeğimdi, rüyamdı...
Gitme isteğim o kadar güçlüydü ki, git istiyordum.
Ailemden, canımdan, gerçeğimden ve rüyamdan sen gitmedikçe ben gidiyordum.
Geri geliyordum sonra.
Kürkçü dükkanıydı çünkü o, kendinden gidemiyor ki insan...
Kendimi iyi hissettiğim her yeni gün doğumu,
Yeni bir kabullenişin sabahı oluyordu.

Rüyalarımı paylaşmayı öğrendim,
Düşünmeden, kendiliğinden, farketmeden...
Rüyalarımı başkasına gelecek olarak sunmayı kabullenerek.

Hiç sormadım.
Bunca yıl sessizce duymaya alıştığımdan,
Duymadan bildim, görmeden tanıdım.
Sonra yine gittim,

Yaz bitmedi,
Sızım henüz dinmedi.
Öfkem sakinledi, duruldum biraz.
Suskun sözlerim tamamen bitmedi,
Eksildi, zamanla azaldı biraz.

Yanlış olan sen miydin, ben miydim yoksa sadece konak mı?
Kimseye haksızlık etmek istemem,
Hikayenin tüm kahramanlarını sevdim.
Sevdikçe yüreğimden kan aktı,
Tenim başka acıdı, yüreğim başka.
Belki sadece yanmış bir konaktı...

Bir kabulleniş gecesinden;
Hikayenin "tüm" kahramanları ayması... 

https://www.youtube.com/watch?v=L00nomEI4Bc