28 Şubat, 2009

Ensemdeki Sesler

Ensemdeki sesleri duyuyorum, "seda kayboldu yine ortalardan" diyenleri, benden yapılacak işleri bekleyenlerin kızmamaya çalışarak söylediklerini...

Ensemde bi dışardan söylenen, birde kendimden gelen sesleri duyuyorum. Bazılarınhiç duymuyorum ama, sanki tonlarca toprak var o seslerin üstünde.

Yapmamaktan yorgun olduğum herşeyi yapmamaya devam ettikçe nereye kadar böyle?

kaçıp gitsem bi, acilen gitsem bi...

babaanne, babaanne kuytuma gitsem bi, ilk kuytuma, evden kaçıp kaçıp arka odalarına saklandığım babanne evi.

Ben, Ben çok özlüyorum bişeyleri, çoku hemde. Hepsi eskiden, hepsi geçmiş olmuş gitmişlerden...
Gelecekten de özlerdim ben eskiden hayallerimi de özlerdim. Şimdi hep eskiyi özlüyorum ama, eskitiyorum diye öfkelenip eserek. Yaşlanıyorum ben, büyümek değil bu.

Büyümek değil....

Üstelik benim dert edip "aman kimse kırılmasın" diye tekrar tekrar sarıp sarmaladıklarımın umrunda da değil, değilmişim, öyle dediler.
Aynı evde niye yaşar 3 insan, düşünmekteyim...

03 Şubat, 2009

bina-ev

" bir bina ne zaman ev olur?" diye sordu adam,

" kolonları çıkıp çatıyı örünce mi? kapının sürgüsünü sürüp perdeyi çekince mi?"

" bina bilmez ki ev olmayı...."


yeditepe istanbul....