14 Ocak, 2011

Yetmez miş!

" İncitmemek yetmez, incinmemek gerekir.
  İncitmemek kolay, davranışla alakalıdır.
  İncinmemek, duyguyla alakalıdır, duyguyu da kontrol edebilmek gerekir."

dedi bugün bir zat-ı muhterem.

12 Ocak, 2011

İnsanlar Plan Yapar, Yaratan Gülermiş:)

Bu hafta için 4 final, Pelin'e İstinye'de balık, Yeniköy'de kahve ile son günler turu, aylardır görüşemediğim Efe ile görüşme, Gülden'in evini taşıma, Nesli ile röportaja gitme gibi planlarım var-dı.

Önümüzdeki hafta, bir final, deliler gibi proje yapmak ve rapor yazmak istemiştim.

Bir sonraki hafta, proje teslimi, teslimiden bi gün sonra güzel bir kuaför turu ve akşam dışarı çıkıp deliler gibi dansedip hem yeni yeşımı kutlamak hem projenin bütün hantallığını atmak, iki gün sonra Pelin'e veda partisinde hem ağlayıp hem oynamak, sonra bi koşu ankara yapmak istemiştim.

Ne mi oldu? Nur topu gibi bir alçım oldu. Tüm bu üç hafta benimle birlikte olacak.
Böyleyken böyle. kader kısmet....

10 Ocak, 2011

Yediğin lokmanın tadı ne olursa olsun, gözlerin acıyla kapanıyorsa her ısırıkta, ne kadar yanlız değilim ve mutluyumu desen de, bal gibi mutsuzluk, yanlızlık akıyor işte göz kapaklarından.

Aptalım benim. Küçük kadınım, koca aptalım. dur bir dakika, iyelik ekleri fazla. Küçük kadın ve koca aptal. sadece bu kadar.
'-m' i bile hak etmez kimileri.
hakkaniyet dağıtmak bana düşmedi elbet ama senin payına düşen de belli işte, naaparsın.

07 Ocak, 2011

Bir - ki - üç !

Bir yeni yıl yazısı yazmadım, çünkü benim için gariptir ama çoktandır 2011 gibiydi zaten.
Ne 2010'un gidişi, ne 2011'in gelişi bişey hissettirmedi. Yeni yıl geceler, soluksuz geçen dönem sonlarında nefes alacak bir "boş gün" den başka bir anlam taşımadı gitti benim için. Taşıdığı anlam o "boş gün" ün nasıl değerlendirildiğiyle şekillendi hep, iyi ya da kötü.

Şimdi demek isterdim ki, bu yeniyılın ilk yazısı. Ama değil işte.

Evet, şimdi yazmaya deva medebilirim. Bir geçiş yazısına ihtiyacım vardı, perde çeker gibi. yazdım bitti.