21 Mayıs, 2012

insan...

ne zor şey... ne zor anlamak, anlatabilmek, anlaşabilmek...

zor çünkü gerçek... hava gibi, su gibi, yağmur gibi, tokat gibi... görmesen de var. duymasan da söylendiğini bildiğin kelimeler... duvarı geçemediğin kadar, çarptığın da canının acıması kadar gerçek bakan göz.

her insanın bir kullanım kılavuzu olsa... yok olmazdı yine... kişi, kendini bilemedikten sonra ne fayda...

sakin olacağım... gördüğümü unutup görmek için yeniden, duymak için... ve aynı zamanda başarabilirsem görüp duymamayı...

kocaman bir nefes alıp, kafamı kaldırıp gökyüzüne bakıp, usulca  vereceğim nefesimi. bak diyeceğim kendime, havaya karıştı gitti, bir hikmeti yoktu nefesti... kendin aldın, kendin verdin, bir nefesle kime dokundun?..
Sussan da olur yani, söylenen söz yetmiyorsa, laf yerine gitmiyorsa, havada uçuşup kaybolup gidecekse eğer niye bu kavga...


18 Mayıs, 2012

Kaybolan...

Barış.. o içte olan... uzağız hala...

Ne saçma... Stres gibi anlamsız bir kelimeye bağlıyorlar... Aslında öfkem, üzüntüm, hayal kırıklıklarım midemi kavuruyor...

Hangi doğan güneşe güvenip, hangi eli tutacağımı bilemiyorum. Yol biraz karanlık ve yağmurun sıkıntılı hali...
İbre az bir miktar şaştığında, yoldaşlarından uzak kalabilme hali...

Düştüm ya, kalkarım. Bugünün ne getireceğini görmek yerine uzaklaştırıp kaçarsam "daha iyi" olduğumu sansam da yok olmaz mıyım?

bu bahar da....
yaza  Allah kerim...
http://www.youtube.com/watch?v=aqKs6RnldtU