24 Nisan, 2015

Bir an...

... beynimden vurulmuşa döndüm, diyecek oldum. Sonra aniden sustum.
Ben zaten hergün bin kere yüreğimden vuruluyordum.

21 Nisan, 2015

Her neyse

Sen yine kendine pay çıkarma diye,
beklenmedik ve ani bir ölüm düşlüyorum kendime.
Bin yılda bir olan bir vapur kazası bir sabah...

Çok şık olmaz mı? İşe giderken boğazın sularında kalıvermek...
Söyleyecek sözün kalmadan ardımdan
Herkesin süratle unutacağı bir hikaye
Seni hep, beni yutan suların üstünden geçmeye mahkum edecek bir hikaye

Her neyse, her neyse...

04 Nisan, 2015

Önüm arkam sağım solum acı

Bu aralar uğraşı konum; acı.
His elementimiz acı. Acıyla yoğrulmaktan yol aldı, öğrenip bildiği için değil ama yorulup tükendiği için kendim.
Şimdilerde, acıyı taşıyıp devam edebilmekle uğraşıyor kendim. Onu kabul edebilmek, pratiklere taşıyabilmek, kimseyi suçlamadan bana ait olmasıyla kendimden geçip gidebilmesini, gitmeye hazır değilse kalacak olabilmesini araştırmaya çalışıyor halim.

Acıyor çünkü... Güldükçe bir yanım kahkahalara boğulurken çok, çok acıyor diğer yanım.
Geçer?
Geçmez.
Geçebilse, bin kere geçerdi kendim.

İyi gelir deniz havası, tızlu su yaralarımı acıtır....