14 Ocak, 2010

3 Güne 2 Deniz!

Biri, bi zamanlardan beri - ki o zamanı denizde kıyı sahibi bilmeke şimdi - bulanıpta başka denizim balığından, uzak kalıp gidemediğimdi. Çok özlediğim bi o kadarda çaresiz hissettiğim.

Tavuk göğsü ve gece kalmasıydı ilk masalımız, gerçekleşen hikayemizse poğaça-simit ve sabah kahvaltısı oldu... Güzel bir pencere önünde vedalaştık gün ortasında. Mektubumu verdim. Vermeye gücü m olsun diye gittim, belkide gitmeye gücüm olsun diye yazmıştım.

Kıyılarını seviyormuşum gerçektende! Sadece bilmiyormuşum sevilebilir olduğunu, seviyormuşum, çok.

Hem, bazı mevsimler daha çok yakışır küçük kırmızı deniz yıldızları kıyılara. Sanırım o mevsimler geliyor:)


Birde derya denizi'min yanındaydım dün akşam üstü. Herzamanki yerde, her zamanki gibi ben geç kaldım:)
Çok güzel konuştuk yine, dinlemeyi, dinlenmeyi seviyorum her defasında. Güzel niyetler söylesi gelecekten yana. Güzel niyetler tuttuk birlikte.

Korkunç baş ağrımla ama huzur dolu döndüm. Boynumdaki ağrıya bile kızmadan.
Bu sabahta gün ağarmadan açıldı gözüm, sabahın kör vaktinde.
Bu iyiye işarat:)

Hiç yorum yok: