11 Kasım, 2010

Nerdesin?

Tek kelime, tek kelime yazmamıştın eylülden beri. Yazdıklarımda hep sanki, asıl içimde oturan konunun çok uzağındaymış gibiydi yaşamım.

Yok saymak, adı geçtiğinde önemsemiyormuş, tepki vermiyormuş gibi yapmak, hali vaktiyle ilgli haberleri mahallenin esnafından öğrenme haliyle, çaaaattt diye, ne varsa kendini ıraksamak için kurduğun hepsini yıkıp geçmesine engel değil işte.

"Barış" ı konuşmak, "barışsızlığım"la yüzleştirdi beni.
Ağladım. bir yılı geçmişti bir oturumda ince ince ağlamayalı.
Hızla, başladığımdan bu yada üst üste koyduğum ne kadar taş varsa hepsinden düştüm bi anda.

İlk defa, o gün düştü kelimeler benimle birlikte. İlk defa o gün, kendi kendime, elimde yeşil kalemim ve uzun zamandır demokrasi'nin eğitimleri için beklettiğim defterime yazdım " babaanne".

O gün farkettim ki, tüm lan biten sanki öyle çokta yakın olmadığım bir arkadaşımın başına gelmiş ve sadece anlatmaktan kendini alıkoyamadığı bir ana denk geldiğim için dinlediklerim gibiydi.
öyleleştiriyordum.
Düşünmüyordum. Uyanamadığım rüyaları ben gördüm saymıymıyordum. Ben böyle yapınca Babaannemi düşünmüyor, canım acımıyordu - güya-. O öfkeyi hisseden ben değildim sanki.

Oysa, tüm o olağnüstü keyifli hallerin sebebi, öfkeyi maskelemekti belliki.
Belli ki...
Geçmiş değil hiç bir şey.
Hele şimdi bir de bayram ya,
Özlüyorum seni.
Kimi özlediğimi bilmiyorum Babaanne.
Sen hangi insansın bilmiyorum. aradığım yerde, anılarımda bile bulamıyorum seni.
Yok- sun. Yok musun?
Benim hayatımı idealize ettiğim insan mı yoksa bizden vazgeçmiş olan mı?
Gözlerinden öfkeyi bir anda- 22. yaşımda- öğrenipte, bünyemde öfkeyi ilk kez bu kadar şiddetli hissettiğim insan mı?
"Eski babaannem" dedim bi kere biliyor musun? Nereye gittin sen?
Eskiden bilirdim. evim yuvam yerin birdi. Atlayıp gelirdim bi geceden bi sabaha. Sesini duyardım.
Şimdi, şimdi yüzün bile yok babaanne.
Nerdesin?
Yok musun?
Aynı hayatta, aynı yerkürenin üstünde, adresini bildiğim, doğduğum büyüdüğüm evdesin. Ama yok işte.
Bulamıyorum seni. Arayamıyorum bile.
Engelleyen, korkutucu gelen yokluğun mu yoksa varlığın mı bulamıyorum.
Nasıl bu kadar yok oldun Babaanne?
Nerdesin? Yüzün bile yoksa....
Yok musun?

Hiç yorum yok: