29 Temmuz, 2011

Nasıl bir yerde yaşıyoruz?

Az önce bizim sokakta oyun oynayan çocuklardan birine inanılmaz bir hızla çarpıp kaçtı. Çocuklar bir anda feryat figan bağrışıp kaıştılar, yaralanan çocuk öylece ortada.

Hemen telefona sarıldım, 112yi aradım sokağa koşmadan önce. Önce dakikalarca konuşmalarınız kaydediliyor bıdısı dinledim, sonra çaldı çaldı çaldı kimse cevap vermedi. 155'i aradım, aracın plakasını bilmiyorsanız ve şikayetçi değilseniz bizi ilgilendirmez dediler.
Balkona koştum yeniden, karşıdaki inşaatta çalışan işçiler çocuğu kucaklayıp caddeye çıkarıp bir taksiye bindirdiler. Yaralanan çocuğun oyun arkadaşları hala şokta ağlayıp bakaldılar olan bitene.

Önce cevap vermeyen 112 hattına köpürdüm, sonra o hızla mahalle aralarında daracık sokaklara giren o arabaya. Bu gün bizim burada duyduğum, gördüğüm dördüncü ambulans oldu. Sonra sokaklarda oynamak zorunda kalan çocukları düşündüm, o çozukları sokaklara salan ana babalara kızamadan o çozukları sokaklarda oynamak zorunda bırakan belediyeciliğe, planlamacılığa küfrettim.

Tüm bunları sessizce yaptım, kriz anlarında çok soğukkanlı ve bir o kadar da içime kapanığım.

Hiç yorum yok: