19 Ağustos, 2008

Anne - Babayla Tatil

Ne güzelmiş anne-babayla tatil.... sırtıma krem, başıma gölgelik, üstüme havlu ohh miss....

-süüt mıısıırrr.... sarıkızları getirdim tarladan sütmısııırrr...
-sensin sütmısır:)

Değişikliklerin fikri oluşmaya başlamış en azından, yarın öbürgün umarım gelip kapıyı çalarlar...

Güzeldi anne- babayla tatil, belki de tarihin en pozitif tatiliydi anne-babayla yapılan, değişimlere yollar arandı... Hatalar galiba artık anne-babalar tarafında da mevcut olabiliyordu, dahası dillendirilebiliyordu...

İçimi çok ferahlettı bu tatil, oh bea dedirtti, gülmsetti güneşe...

Sonra Matematik sınavı vardı, sıfıra yakındı sınav ama geçmişim, kurtuldum...

Sınavın hemen arkasından başlayan yaşayan kütüphane heyecanı.... Ne güzeldi, ne yorucu...

Kütüphanenin yorgun sersemliği üzerimde, hesaplaşmaları yüreğimde sabahın erken saatinde istiklal yolu, stajın ilk günü!!!

Bir hafta geçti stajla, haftasonu bir yıldır çizip boyadığım yerde geçti... ağlayarak, sarsılarak, yanımda duranların kimisini azaltıp kimisini çoğaltarak, uzağımda olanları özleyerek geçti, yanlızlıktan canı yanıp yanlız kalmaya fırsat kollayarak. Yeni insanlarla tanışıp, hayat hikayelerine tanık olarak geçti, babasının hapisten dönüşünü bekleyen küçük kıza arkadaşlık ederek geçti, annesiyle birlikte sohbete dalıp sabahı karşılayarak...

Kudretle buluşma telaşı, volkan ve dilara yı yeniden görme sevinci, Kudretle vedalaşmanın airp hissiyatı....

eve dönüş, mutlu mesut...

çat, bi tokat.... eski tas eski hamam yine... dört beş avuç göz yaşı, daha fazla değil.... yürek huysuzluktan medet umulmayacağını anladı, beden uykuya teslim... küçük odamın krem halısı, yastığım, birde gökdelen inşaatının sesleri elbet...

Ağzımdaki buruk tadla çıktım evden sabah, içimden geçen güzel güzel işler var yine, yine o buruk tadın elimi kolumu bağlar yanı... Yok, artık durumu korumaktan, mümkün olduğunca iyileştirme için bir süre hareketsiz kalamktan yana değil tavrım... evet içim ağır, canımda yanıyor ama ben yine de adım atacağım. kırgınlıklar yokmuş gibi yapmayacağım, geçsin diye de başka keyiflerin kahyalarını beklemeye durmayacağım. Sevginin öznesinden küfürün öznesine geçişim bu kadar kolaysa, demekki sığınacağım tek limanda dahi yanlızım bu hayatta...

Durumları geçiştirmek, görmezden gelip hayatı bekletmek yok. Neyse o, olduğu gibi devam yaşamaya....

Hiç yorum yok: